özgür düşünce platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

özgür düşünce platformu

özgür düşüncelerin konuştuğu & tabuların yıkıldığı platforum
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Masonluk

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ehli tevhid
Admin
Admin
ehli tevhid


Mesaj Sayısı : 115
Yaş : 35
Nerden : konya
Kişisel mesaj : Direnişlerle Gelir Özgürlüğüm
Kayıt tarihi : 12/04/08

Masonluk Empty
MesajKonu: Masonluk   Masonluk Icon_minitimeSalı Haz. 10, 2008 12:13 pm

MASONLUK

Kendilerine göre bir takım kardeşlik il­kelerini benimseyen, birbirlerini parola ve işaretlerle tanıyan, loca denilen bölümlere ayrılan kimselerden kurulu dernek. Mason olma durumu anlamına da gelen masonluğa "farmasonluk" veya "hür yapıcılar" de de­nir. Masonluğun ancak son iki yüzyılı hak­kında kesin bilgiler elde edilmiştir. Çok gizli bir dernek oluşu, daha öncesi hakkın­daki bilgileri kısıtlamış ve rivayetlere da­yandırmıştır. Bugün anlaşıldığı kadarıyla masonluk, yahudilerin dünyaya hakim ol­masını garanti etmeye çalışan; düzenli, giz­li ve kimi zaman tedhiş hareketlerine de başvuran bir örgüt kimliğindedir. Üyeleri, dünyanın dört bir yanında yüksek mevki­lerde görev alan, almakta olan şahsiyetler­den oluşmaktadır. Bu üyeler, sırlan koru­maya söz vermiş; toplantı, plan ve görev yapmak üzere mahfiller oluşturmuş kimse­lerdir.

Masonluğun kökenini Roma kralı Hcro-dots'a kadar uzatanlar vardır. Danışmanları da Heram Apiud ile Moab Lame adlı iki ya­tı udiydi. M. 43'de "Gizli Güç" adını aldı. Haham Lokueyz'in belirttiği şekliyle "tari­hi, dereceleri, doktrinleri, parolaları, açık­lamaları baştan sona kadar yahudi" olan Masonluğun ilk kuruluş yıllarındaki hedef­leri Hristiyan lığın yayılmasını Önlemekti Masonluğun belirgin olan ikinci merhalesi 1700'lü yıllarda Londra ve Westminster bü­yük localarının kurulmasıyla başladı. Fel­sefi düşüncelerle de desteklenen Masonlu­ğun 1732'de ana tüzüğü yayınlandı. Kısa bir zaman sonra ingiliz soylularının oluşturdu­ğu Mason locaları kurulmaya başladı, aynı yıllarda Almanya'da da Mason locaları faa­liyete başladı. Büyük Friedrich locaya girdi. Onu, Prusya kralları ve Alman impara­torları Wilhelm I ile Friedrich III izlediler. Alman filozof ve düşünürlerinden Fıchte, Lessing, Herder, Geothe gibi kimseler de Mason oldular. 1770'de ortaya çıkan Adam Wizhawit ile Masonluk önemli adımlar attı. Alman bir hıristiyan olan Wizhawit, dinini terkederek Masonluğun modem bir planını hazırladı. Fransa'da ise ilk loca 1729'da açıldı. Montesquieu, Condorcet, Voltaire, Mirabeau gibi yazar ve düşünürler Mason­luğu seçtiler. 1737'de ise Fransa kralı Masonluğu yasakladı. Masonluk aleyhine kitaplar bastırıldı, Cizvitler de bu hareketle­ri desteklediler. Bu tarihten itibaren Fran-sa'daki Masonluk, İngiltere'deki Mason lo­calarına bağlı olarak çalıştı. Diğer Avrupa ülkelerinde de etkili olan Masonluk, Ame­rika'da da oldukça yaygınlaştı. George Washington, Samuel Adams, Alexander Ham i 110n, James Monroe gibi ünlü siyaset adamları ve devlet başkanları Mason oldu­lar. Masonluk bu devlet adamlarının etki­siyle hızla yayıldı. Her eyalette bir Mason locası açıldı.

Dünyanın dört bir yanında locası bulu­nan, "hürriyet, eşitlik, kardeşlik" gibi slo­ganları kullanan Masonluk, bugün üç sınıfa ayrılmıştır: Birinci sınıf, masonluğa yeni girenlerden oluşur. İkinci sınıf, dininden ve vatanından, milletinden tamamen kopmuş olanlardan meydana gelir. Burada zorunlu ve kesin bağlılık masonluk ilkelerinedir. Bu sınıftan olanlar 33. dereceye aday gösterile­bilirler; Churchill ve Belford gibi kimseler bu sınıflandır. Üçüncü ve son sınıf ise, ma-sonik sınıfların zirvesidir. Bu sınıf sadece yahudi I ere aittir. Bunlar birkaç kişidirler ve devlet adamları ile imparatorlara hükme­derler. Herzl gibi Siyonist liderler bu sınıf­tandır.

Masonluk, üyelerinden kendi aralarında büyük bir dayanışma göstermelerini ister. Bunun için kendilerine katılmayı arzu edenlerden dini, ahlaki ve milli bağlardan çözülmeyi, tamamen kendi ilkelerine ba­ğımlı kalmayı şart koşarlar. Bir üye, yapı­lanları beğenmez veya emirlere karşı gelir­se, hemen dışlanır. Masonluk kabul edeceği üyeleri birtakım fiziki ve manevi deneyler­den geçirir. Yeni üyeyi kabul etme merasi­mi ürkütücü ve garip bir atmosfer içinde ya­pılın Çırak olacak aday, lamba, iskelet, küp biçiminde bir taş, bir horoz, kum saati, tuz ve kükürt gibi şekil ve maddelerle dolu bir odaya sokulur ve orada tek başına karanlık­ta hayalleriyle başbaşa bırakılır. Bundan sonra kimi önemli sorulara cevap vermesi ve vasiyetnamesini yazması istenir. Bunları yapan üye gözleri bağlı olarak mabede gö­türülür. Orada eline tutuşturulan bir Tevrat ve başı üstündeki kılıçlarla takdis edilir. Birkaç denemeden daha geçen adaya yemin ettirilir ve sembol olarak kendisine önlük ve eldivenler verilir. Deneyi kazanan aday çı­rak olur, daha sonra kalfa ve usta dereceleri­ne uygun görülürse geçmeye hazır hale gel­miştir.

Dünyadaki birçok ayaklanmanın arka­sında olan, Fransız, Bolşevik ve İngiliz dev­rimlerinin planlarını yapan, Sultan Abdül-hamid'i de devirerek Osmanlı devleti'nin parçalanmasında büyük rol oynayan Ma­sonluğun, Türkiye'deki faaliyetleri 1723'den sonra başladı. İlk Mason locaları Halep ve İzmir'de, iskoçya locasına bağlı olarak kuruldu. Daha sonra İskenderun, Ha­ma ve Humus'ta da Mason locaları açıldı. 1734'te ise İstanbul'da faaliyete başladı. 1820'dcn sonra İstanbul. Makedonya, Trak­ya, İzmir ve Suriye'de Mason locaları arka arkaya açılmaya başladı. 1850'den sonra

Mısır'da ingiltere büyük locasına bağlı lo­calar kuruldu. Mısırlı Mustafa Fazıl Paşa, Mahmut Paşa, Said Mehmed ilk Mason üyelerdi. Yine bu tarihlerde İstanbul'da ve İzmir'de Fransız büyük locasına bağlı loca­lar açıldı. Müşir Fuat Paşa, Pertev Paşa, Re­şit Paşa ve Süleyman Paşalar mason locala­rının gözde üyeleri oldular. Bu dönemde yalnız Abdülhamid n, Masonluğa karşı çık­tı. Abdülhamit zamanında masonluğun ge­lişimi durdu. Ancak II. Meşrutiyetten son­ra, mason locaları, Jön Türkler'in katkıla­rıyla yeniden faaliyetine başladı. 1909'da büyük loca kuruldu. Talat Paşa bu locanın "büyük üstadı", Galip Bey "üstat yardımcı­sı", Rıza Tevfik de "katibi"ydi. Dr. Mehmet Ali Bey, Cavit Bey, Cemal Paşa, Hayri Efendi ve Ziya Gökalp gibi kimseler de ma­son oldular.

Mason locaları I. Dünya Savaşı sırasın­da ve sonrasında da çalışmalarını sürdürdü. 1925'te bir ara kapatıldılar. Kapatıldığı sıra­larda Dahiliye Vekili olan Şükrü Kaya da masondu. 1948'de Türkiye Masonlar Der­neği yeniden kuruldu. Daha sonra oluştutu-lan Türkiye Büyük Locası, 1964'le Iskçyfa ve 1970'te de İngiltere büyük localanyla ilişki kurdu. Masonluğun, Özellikle bugün Türkiye'de, "Türkiye Fikir ve Kültür Der­neği" adıyla yeniden düzenlenen yüksek şurası, üyelerini yalnızca Türkiye büyük lo­cası üyeleri arasından seçer. 60*a varan loca sayısıyla, başta İstanbul'da olmak üzere; İz­mir ve Ankara'da faaliyetlerini sürdüren Masonluk, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de birçok ekonomik kaynakları ve üretim araçlarını belli başlı tanıtma organlarını, basın ve yayın araçlarını eğitim, kültür ye bilim birimlerini, uluslararası ticari ve sos­yal kuruluştan elinde tutmaktadır.

not:Masonluk hakkında bilgilendirmek için asılmış bir yazıdır....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://miger.yetkin-forum.com
 
Masonluk
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
özgür düşünce platformu :: Semavi ve Diğer Dinler :: Masonluk-
Buraya geçin: