özgür düşünce platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

özgür düşünce platformu

özgür düşüncelerin konuştuğu & tabuların yıkıldığı platforum
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Batı Hegomanyasının Daha İleri Etkileri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ehli tevhid
Admin
Admin
ehli tevhid


Mesaj Sayısı : 115
Yaş : 34
Nerden : konya
Kişisel mesaj : Direnişlerle Gelir Özgürlüğüm
Kayıt tarihi : 12/04/08

Batı Hegomanyasının Daha İleri Etkileri Empty
MesajKonu: Batı Hegomanyasının Daha İleri Etkileri   Batı Hegomanyasının Daha İleri Etkileri Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 1:41 am

Ekonomik Sistem:

İngilizler ekonomik sistemlerini, ekonomik felse­fe ve kavramlarıyla beraber bize empoze ettiler. Bu­nu o şekilde empoze ettiler ki, ekonomik sistemleri­nin ilkelerini, kabul etmek, yaşamak ve varolmak için yegane tılsım “açıl susam açıl” oldu. Bu, önce bi­ze haram yedirdi. Sonra yavaş yavaş zihinlerimizden haram-helal ayrımım sildi ve son olarak bu işlem öy­le bir noktaya ulaştı ki; büyük çoğunluğumuz, batı tarafından kurulan ekonomik sistemin, meşru ilan ettiği pek çok geçim yolunu yasaklayan İslâm Öğreti­lerine olan inancımızı kolayca kaybettik.

Hukuk:

Batılılar, bize kanunlarını da empoze ettiler. O kanunlar vasıtasıyla sadece sosyal ve kültürel siste­mimizin çizgilerim pratik olarak değiştirmekle kal­madılar; sosyal kavramlarımızı ve doğru fikirlerimizi de oldukça değiştirdiler. Biraz hukuk bilgisine sahip olan biri, hukukun, ahlâk ve toplumla son derece de­rin ilişkisini bilir. Her ne zaman bir beşer, bir kanun hazırlasa; o kanunun özünde, o kişinin insan hayatı­na vermek istediği biçime göre belirli bir ahlâk, top­lum ve kültürel özeti vardır.

Benzer olarak, o kişi bir kanunu ilga ettiğinde, o sanki iptal ettiği kanunun dayandığı ahlâki ve sosyal felsefeyi geçersiz kılar. Onların oluşturduğu hayat biçimini değiştirir. Böyle­ce Şeriat kanunlarını ilga edip yerine kendi kanunla­rını yürürlüğe koyduklarında, sadece bir kanun diğe­riyle yer değiştirmiş olmadı. O, yerleşik ahlâk ve kül­tür sistemine bir çarpı işareti çizildiği anlamına gel­diği gibi, başka bir ahlâk ve sosyal sistemin temelle­rinin atıldığı anlamına da gelmiştir.

Bu değişikliği yerleştirmek için, hukuk okullarında, önceki kanu­nun geri ve ilkel olduğu, bir modern çağ toplumuna hiçbir şekilde uymadığı ve kanun koyan bu yeni sistemin ilkeleri ve ideolojisi de dahil, daha doğru ve ilerlemeye açık olduğu fikrini öğrencilerinin zihnine empoze etmeyi sürdürdüler. Sadece bununla kalma­dılar: Kanun koyma selahiyetine, sadece Allah’ın (c.c.) sahip olduğuna dair temel inancımızı da sarstı­lar. Hatta bu konunun Allah ile hiçbir alâkasının bu­lunmadığı fikrini vurgulayarak, istediği her şeyi ya­saklamak ve kısıtlamak, kanun koyucu millet mecli­sinin işidir, dediler.

Bu kanunlar hakkında bir fikir vermek için, gayrimeşru ilişki ve zinayı, kumar ve içkiyi ve pekçok kötü iş ve ticaret şeklini meşrulaştırdıklarını belirt­mek yeterlidir. Onların desteğiyle ve koruması altın­da sayısız günah ve ahlâksızlık alışkanlık haline gel­di. İnsanların benimsemeyişlerinden dolayı o bozul­ma çağında bile varlıklarını sürdürebilmiş olan pek çok iyi meziyetler, yok edildi. Fakat şartlar dini has­sasiyetimizi, o noktaya kadar yoketti ki, dürüst ve sa­mimi olanlar bile, bir müslümanın bu yürürlükteki sistem altında bir avukat ya da hakim olarak meslek yapmasında bir hata göremez oldular. Aslında işler öyle bir darboğaza girdi ki, “El Hükmü Lillah (Hü­küm yalnız Allah’a (c.c.) aittir” prensibini yeniden canlandırmaya çalışan muhalifler, hariciler (aşırı tu­tucular) sayıldılar.

Sosyal ve Kültürel Etki:

Onlar bize, bozuk ahlâklarını ve hayat biçimleri­ni de empoze ettiler. O şekilde empoze ettiler ki, sadece ahlaken kendilerine yakın olanlar ile onların kültürlerinin renginde gözükenler onlara yaklaşabil­di, veya onlar tarafından dikkate alındı. Sözü dinle­nir olmak ve refah içinde yaşamanın garantisi buy­du… Orta sınıfın özendiği zenginlerimizin, gittikçe onların rengine boyanması, benimsemesinin ve ta­nınmış kişilerin hayat şeklinin kitlelere sirayetinin yaygınlaşmasının sebebi bu idi. Sonuç olarak, yüz yıldan, fazla bir süredir, karma eğitimin yaygınlaş­masına, asil aile kadınlarının şarap ve dansa müptela olmalarına, dürüst insanların kızlarının artist ol­malarına (ki bunlar, bir zamanlar fahişelerin bile aşırı bulacağı türden hayasızlıklar şergilemişlerdir) binlerce insanın kızlarının ve kız kardeşlerinin gös­terilerini izleyip alkışlamasına müsamaha eder bir duruma, farkında olmadan yavaş yavaş kaydık. Şim­di Batıdan fazla uzak bir noktada değiliz, Buradaki halk da aynı şekilde, evli olmayan bir anne ile gayrı meşru bir çocukta ne gibi bir acaiplik olabileceği so­rusunu soracaktır. Neden onlar da evli bir kadın ve meşru çocuğu gibi aynı muameleyi görmesin? Batı bu durumuna bir gün içinde erişmedi. Bizim geçirmekte olduğumuz süreci yaşayarak geldi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://miger.yetkin-forum.com
 
Batı Hegomanyasının Daha İleri Etkileri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
özgür düşünce platformu :: Çağdaş Fikir Akımları :: Materialist öğretiler ve Diğerleri-
Buraya geçin: