1999 Türkiyesinde medyanın MGK`ya sunulan BÇG raporu iddiasıyla yayınladığı yazı: "Türkiye ise, bugün hala bundan 1400 yıl önce yaşanmış olan Muhammed adlı Arap bir hikayecinin hikayeleri ile korkutulup maddi ve manevi sömürülmektedir.Muhammed öldükten sonra hikayeleri yandaşlarınca bir kitapta toplanmış ve insanlar bu kitaba bir de kutsallık vererek taptırılımıştır.(bkz:Kur`an-Muhammed). Muhammed ısrarla Allah denilen kutsal bir varlıkla görüşüp konuştuğunu (Allah mensubu olduğu kabilenin baş putuydu) ve kendisininde bu Allah`ça peygamber yani elçi seçildiğini söylemiştir.Ne işe yarar bu Allah ve bu peygamberlik dite sorulduğunda da: Talan ve gasp edilen malların beşte birinin kendisine ve Allah`ına ait olması gerektiğini (bkz:Kur`an-Enfal 1) etrafta bulunan büyük küçük (altı yaştan başlayan )bütün kadınların keyfine göre kendisine helal olduğunu (bkz:Kur`an-Azhab, 37-50), bu kadınları idare etmede de Allah`ının kendisine ve dedikodu anlamında her türlü yardımı yaptığını söylemiştir. (bkz:Tahrim 1-5). Peki şu Allah`la birde biz konuşalım dendiğinde Muhammed bunun mümkün olmadığını Allah`ın sadece kendisine konuştuğunu ve bundan sonrada "tüm cihanı hakim ve sonsuza kadar varolcak bu Allah`ın " bir daha da kimseyle konuşmak istemediğini iddia etmiştir. İnanmasak ne olur diyenlere ise size önce ben ve arkadaşlrım işkence eder veya öldürürüz (bkz: Kur`an-Maide, 33 Nisa 89,) sonrada Allah`ım öldükten sonra sizi sonsuza kadar katran kazanlarında haşlar diyerek çevresindekileri korkutmuştur. Bugün Türkiye`ye baktığımızda korkutarak sömürme metodunu başarıyla devam ettiren daha modern hikayeciler görüyoruz. Bu tipte bir hikayeci olabilmenin tabii ki belli bir şartnamesi bulunmaktadır. Bunlar genelde akıl hastası raporlu, durup dururken ağlayan, konuşuken tik halinde yaka-paçalarını çekiştiren kişilerdir. Ancak insanda çok yüce bir cevher vardır. Bunun adına "VİCDAN" denir. Er geç bu "vicdan" bir insanda açığa çıkar ve insanlık aydınlanır. Böyle bir insan tüm insanlığın sorumluluğunu omuzlarında taşır. Amacı insanlığı aydınlatarak kendi gerçek güzelliklerini yaşatmaktır. Bilime dayanan akılla aradığı bu gerçeği tüm, insanlıkla benliksiz olarak paylaşmış olan zeki, dürüst, saygılı ve her şeyiyle modern bu (vicdanlı) insan YÜCE ATATÜRK`tür. ****** bir insanlık devrimi yaparak tüm direnmelere rağmen tarihte ilk defa bu `akıl hastası palavracıları` insanlıktan def etmiştir. ( Yeni Şafa Gazatesi, 25 Haziran 1999)
Perş. Haz. 19, 2008 6:15 am